Ortadoğu’da tasarladığı villa ve otel projeleriyle global arenada ses getiren işlere imza atan Sia Moore Mimarlık kurucusu Banu Altay ile Avrupa’nın en prestijli mimarlık ödüllerinden German Design Award’den aldığı Mimaride Mükemmeliyet’ derecesinden mimaride sürdürülebilirliğe verdiği öneme ve güncel projelerine kadar samimi bir sohbeti paylaştık.
Aldığı ödülün, Türkiye’nin mimari alandaki başarısını global arenada tekrar gözler önü- ne serdiğini vurgulayan Banu Altay “Ortadoğu’da yaptığımız bir projenin Almanya gibi yüksek standartlara sahip bir ülkedeki böylesine prestijli bir kurumdan ödül alarak mimari başarı kriterlerini karşılamış olması bir Türk olarak gurur verici. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ülkemiz farklı kültürlerin yaşam alanlarının hayalini kurabilecek, bu ihtiyaçları analiz edebilecek kültürel kodlara ve donanıma sahip. Türkiye’de mimar olmak hiçbir ülkenin sunamayacağı böylesine bir birikim, empati ve güç sağlıyor” diyor ve ekliyor; “Sia Moore Mimar- lik olarak bu anlayış ve birikimle dünyada büyümeye devam edeceğiz.” Altay ile yeni heyecanlarına değindiğimiz keyifli bir sohbetin kapılarını araladık.
Yılın büyük bir bölümünü geride bıraktığımız şu günlerde kariyer anlamında de- ğerlendirecek olursanız nasıl bir yıl oldu sizin için?
Tüm dünyanın oldukça zor zamanlardan geçtiği, inşaat sektöründeki faaliyetlerin mesafe kuralları kapsamında epey sekteye uğradığı bir dönemdi pandemi. Bu süreçte Sia Moore ekibi olarak hızlıca uzaktan çalışma sistemine geçiş sağladık ve tasarım projelerimize kaldığımız yerden devam ettik. Geçtiğimiz yıl, pandemiden önce Birleşik Krallık’ta iç mekan tasarımı ve dekorasyona yönelik tüm çözümleri karşılayacak markamız Deco Moore Studio’yu kurmuştuk. Dekoratif obje, aksesuar ve tasarım mobilyaların yer alacağı bir mağaza açmak için kolları sıvadığımız; Londra – İstanbul arası sıkça seyahat ettiğimiz bir dönemde ortaya çıktı pandemi. Seyahat kısıtlamaları nedeniyle mağaza planımızı ertelemek durumunda kaldık. Birleşik Krallık marka- mızı değişen pazar koşullarına nasıl adapte edebiliriz diye düşündüğümüz pandeminin ilk günlerinde kendi seçkimiz olan tasarım objeleri müşterilerimizle buluşturmak adına e-ticarete yönelme kararı aldık. Böylelikle yalnızca Türkiye’de faaliyet gösteren e-ticaret markamız Sia Moore | Studio doğdu. Geçtiğimiz bu zorlu süreçleri değerlendirdiğimde yeni dünya düzenine direnmeden, bir an önce adapte olabildiğimize inanıyorum.
“Neo-klasik tarzda tasarladığımız ‘Majidi Mansion’ isimli villa projemiz ile dünyanın önde gelen mimarlık ödüllerinden German Design Award 2021’de Mimaride Mükemmeliyet ödülünü kazandık.”
Tabii bu süreçte gurur duyduğumuz güzel gelişmeler de yaşandı öyle değil mi? Evet, bu süreçte Avrupa ve dünyanın önde gelen mimarlık ödüllerinden German Design Award 2021’de Mimaride Mükemmeli- yet ödülünü kazandığımızı öğrendik mesela. Köln’de yapılması planlanan ödül seremonisi ne yazık ki pandemi nedeniyle iptal edildi. Neo-klasik tarzda tasarladığımız Majidi Mansion isimli villa projemiz ile bu prestijli ödüle layık görüldük. Ortadoğu’da yaptığımız bir projenin Almanya gibi yüksek standartlara sahip bir ülkedeki böylesine prestijli bir kurumdan ödül alarak mimari başarı kriterlerini karşılamış olması bir Türk kadın girişimci olarak gurur verici.
Mimaride etkilendiğiniz kültürler var mı?
İkonik mimar Mies Van Der Rohe’nin; “Tanrı ayrıntıda saklıdır” sözü bugüne kadar imza attığım her mimari ve iç mekan tasarımı projesinde bana önemli ölçüde rehberlik etti. Projelerimizin yer aldığı coğrafya ve kültürlerden, Avrupa ve Asya’ya yaptığım seyahatlerden oldukça beslendiğimi söyleyebilirim. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Birleşik Krallık’ta anahtar teslim olarak tamamladığımız birçok projede ise Osmanlı kültürü ve mimarisinden faydalandım. Asırlardır süren köklü tarihi kendi tasarım anlayışımız ve müşterilerimizin talepleri doğrultusunda harmanlayarak farklı ülkelerde bu mimarinin iz, doku ve renklerine hayat vermek heyecan verici.
Sürdürülebilirlikle ilgili neler yapıyorsunuz peki, konuya yaklaşımınız nasıl?
Küresel ısınma ve çarpık kentleşmenin ilerlemesini önlemek adına sürdürülebilir mimari başvurduğumuz çözümlerden biri. Biz de projelerimizde sürdürülebilir mimarinin yöntem ve uygulamalarından oldukça faydalandık. Örneğin, Katar’da özel bir müşterimizin malikane projesine tasarladığımız çiftlikte ekolojik çözüm olarak sürdürülebilir bir tarım alanı tasarladık. Sür- dürülebilir çözümlere yöneldiğimiz tüm projelerimizde yenilebilir enerji kaynakları yanı sıra karbon ayak izi salınımını azaltmak adına yerel malzemeleri tercih ediyoruz. Böylelikle yapının çevreye verdiği olumsuz etkileri minimuma indirgeniyor.