HARPER’S BAZAAR | Sept.2021

WhatsApp Image 2023 08 12 at 21.08.15 2

SINIRSIZ MEKANLARIN YARATICISI

Alışılagelmişten uzak duran ve mimaride yaratıcılığın sınırı olmadığına inanan Sia Moore, yarattığı projelerle radarımızda. Mimar Banu Altay’dan dinliyoruz.

İlk olarak sizi tanıyabilir miyiz?

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden 1996’da mezun oldum. Sonrasında mimarlık ofisi, şantiye ve mağazacılık gibi mesleğim ile ilgili farklı sektörlerde çalışma imkanım oldu. 2009’da Sia Moore Mimarlık Dekorasyon firmasını kurdum. İlk günden itibaren bir dünya markası yaratma hayali kurduğum Sia Moore ile birçok prestijli projeye imza atma şansı buldum. Farklı ülkelerde hayata geçirdiğim projelerle Sia Moore, Ortadoğu bölgesinin tanınan mimarlık dekorasyon firmalarından biri haline geldi. 2013’te Sia Moore Dubai’yi, 2014’te Sia Moore Qatari ve 2020’de Birleşik Krallık’ta Deco Moore Studio’yu kurdum.

Projelerinizde odaklandığınız başlıca unsurlar neler?

Sıradanlıktan uzak, güçlü ve yaratıcı çözümler sunabilen bir ekip olduğumuza inanıyoruz. İnsan, hizmet ve ürün kalitesine yatırım yaparak kalıcı olmaya çalışıyoruz. Gelişen trendleri ve güncel mimari akımlan takip ederek zamansız projeler ve iç mekanlar tasarlıyoruz. Kişiye özel tasarımlanmızda sınırlanı zorlamayı da çok seviyoruz. Her proje bizim için yeni bir yolculuk. Müşterilerimizin taleplerini dinleyerek, hayalini kurduklan mekanlan anlamak ve isteklerini kendi tarzımızla harmanlayarak sunmak çalışma tarzımız.

German Design Award’a layık görüldünüz. Bu ödülden bahseder misiniz?

Dünyanın önde gelen mimarlık ödüllerinden German Design Award 2021’de Mimaride Mükemmeliyet ödülünü kazandığımızı öğrendik. Köln’de yapılması planlanan ödül seremonisi ne yazık ki pandemi nedeniyle iptal edildi. Neo-klasik tarzda tasarladığımız Majidi Mansion villa projemiz ile ödüle layık görüldük. Ortadoğu’da yaptığımız bir projenin Almanya gibi yüksek standartlara sahip bir ülkedeki böylesine prestijli bir kurumdan ödül alarak mimari başarı kriterlerini karşılamış olması gurur verici.

Kadın bir mimar ve girişimci olarak, kendi sektörünüzdeki kadın popülasyonu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kadın olmak, hayatın birçok alanında olduğu gibi girişimcilik alanında da zor bir durum. Sektörel olarak ise her şeye rağmen kadınlarımızın büyük bir gelişim ve ivmelenme sağladığını görüyorum. Türk kadınının genetik kodlan mimarlık ve tasarım alanında çalışmak için çok uygun. Yaratıcılık, dayanıklılık ve olaylara farklı açılardan bakabilmek yaradılışımızda var.

Sizi en çok etkileyen ve besleyen akımlar ve kişiler kimler?

Tasarladıkları çığır açıcı yapılarla mimarlık ve sanat tarihinde iz bırakan Mies Van Der Rohe, Norman Foster, Frank Lloyd Wright, Frank Gehry ve Zaha Hadid’in aralarında bulunduğu ikonik mimarlar benim için her daim birer ilham kaynağı. Özellikle 2004’te dünyaca ünlü mimarlık ödülü Pritzker’i kazanan ilk kadın mimar Zaha Hadid’in geometrik ve dekonstrüktivist binalarının işlerimi ve tasarımlanmı oldukça beslediğini söyleyebilirim.

Gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?

Ege’nin heyecanla beklenen projelerinden İzmir İstinye Park’ta anahtar teslim olarak projelendirme hizmeti verdiğimiz restoran tasarımlanını bu yılın son çeyreğinde tamamlamayı planlıyoruz. 2021, eğlence ve restoran sektörüne açıldığımız bir sene oldu. Fine dining deneyimini lüks tasarımla buluşturan bir diğer restoran projemiz de Katar’de devam etmekte. Bir süre konut, ticari ve restoran projelerimiz için Katar, Londra ve İstanbul ofislerimiz arasında mekik dokuyacağız gibi görünüyor. Aynca mekan tasarımında uzman ekibimiz ve deneyimlerimizle 2009’dan bu yana devam eden hikayemizi Deco Moore Studio olarak Birleşik Krallık’ta sürdürmeye, uluslararası alandaki varlığımızı yaygınlaştın güçlendirmeye devam edeceğiz.■